TASARIM NEDİR?
"Doğal olarak meydana gelmemiş herşey aslında bir şekilde tasarlanmıştır.."
"Tasarım bir amaca yönelik düşünsel üretimdir."
Tasarım, bir ürünün tamamının veya bir parçasının çizgi, şekil, renk, biçim, doku, malzemenin esnekliği veya süslemesi gibi insan duyuları ile algılanabilen çeşitli unsur ve özelliklerin oluşturduğu görünümdür.
Belli parçaların bir amaç dahilinde birleştirilmesi.
GRAFİK TASARIM NEDİR?
Grafik tasarım bir mesajı iletmek için metnin ve görsellerin algilanabilir ve gorulebilir bir düzlemde organize edilmesidir.
Grafik tasarım bir mesajı iletmek için metnin ve görsellerin algilanabilir ve gorulebilir bir düzlemde organize edilmesidir.
GRAFİK TASARIMIN İLKELERİ
Tasarıma yönelik estetik ve işlevsel gerekliliklerin bütünü
Tasarıma yönelik estetik ve işlevsel gerekliliklerin bütünü
TASARIM ELEMANLARI
- Metinler
- Çizim ve Grafikler
- Resimler
- Hareketli Görüntüler
GÖRSEL TASARIM ÖĞELERİ
- Çizgi
- Renk
- Ten
- Doku
- Biçim
- Ölçü
- Yön
- Boşluk
- Tipografi
ÇİZGİ
Çizgiler Ne Söyler?
*Tasarımın temel elemanlarından biri olan çizgi, mağara resimlerinden bu yana insanların görsel iletişimini sağlamada büyük rol oynamıştır. En eski uygarlıklardan beri mısır hiyeroglifleri, antik yunan vazo resimleri gibi uygarlığın en eski dönemlerinden beri çizgi kullanılmıştır. ve insanlık tarihi boyunca çizgi birçok sanatçının ve tasarımcının anlatım dili olmuştur. Pablo Picasso, Henri Matisse, Paul Klee, Jackson pollock gibi sanatçılar eserlerini sağlam çizgi ve desen anlayışıyla oluşturmuşlardır.
*Çizgiyi tasarımın bir elemanı olarak ele aldığımızda ise tasarım içersinde çizgi önemli bir elemandır. ve çizgi tasarlanan her ne olursa olsun tasarlanananın karakterini ortaya koyar. Çizgi bir noktanin birbirini izleyen hareketi ile meydana gelen geometrik bir ifadedir . Aynı zamanda desenin esas temelidir. Çizgi, genellikle tek boyutlu bir eleman olarak algılanır ve onu tanımlarken belirli bir uzunluk ve belirli bir genişliği koşul saymak ve onu sınırlamak mümkün değildir.
*Tasarımlarınızda çizgi elemanını kullanırken, çizgilerin neyi sembolize ettiğini bilerek kullanmalısınız. Aşağıda çizgiler ve sembolize ettikleri anlamlar;
Yatay çizgiler ; ufuk çizgisine paraleldir, sükunet ve statik bir ifadesi vardır.
Dikey çizgiler ; dikey objeler zeminden göğe doğru izleyenin bakışlarını yukarıya doğru çeker.
istikrar, kesinlik , saygınlık, güçlülük ifadesi vardır.
Eğik çizgiler ; kademe kademe yön değiştirirler, dalgalardan spiralllerden oluşan eğik çizkiler
vardır. yüzeyde bir hareket ve daha çok canlılık ifadesi verir, feminendir. Genellikle karmaşık duyguları ifade eder.
Zig-zag çizgiler ; seri bir hareketin ve heyecan hissinin ifadelenmesinde
Yay Çizgiler: zerafeti
Helezon çizgiler: Hareket,canlılık
Tasarımlarımızda çizgilerin sembolize ettiği anlamları bilerek bilinçli bir şekilde kullandığımızda, izleyiciye anlatmak istediğimizi daha doğru bir ifadeyle iletebiliriz.
RENK
Renklerin Dili
Renklerin de taşıdığı anlamlar vardır ve neredeyse tüm dünyada renklerin anlamları birbirine yakındır, fakat bazen farklı ülkelerde aynı renge tam tersi bir anlam da yüklenebilmektedir.Peki, renklerin anlamları nelerdir? Hangi renk ne anlama gelir?
Renklerin Anlamları:
Beyaz: Saflığı, temizliği ve istikrarı ifade eder.
Siyah: Gücü, tutkuyu ve çoğu ülkede matemi temsil eder.
Mavi: Sonsuzluğu ve özgürlüğü ifade eder.
Yeşil: Doğanın ve huzurun rengidir.
Kırmızı: Canlılık ve dinamizmin rengidir. Ataklık, azim ve kararlılığı ifade eder.
Sarı: En parlak ve dikkat çekici renktir. Neşe, zeka, incelik ve pratikliği ifade eder.
Mor: Asalet, lüks ve itibarın rengidir.
Pembe: Neşe, güven ve rahatlığı ifade eder.
Turuncu: Dışa dönük olmayı ve güveni temsil eder.
Lacivert: Sonsuzluk, otorite ve verimliliği ifade eder.
Kahverengi: Toprağın ve doğallığın rengidir.
Gri: Alçak gönüllülüğü ve dengeyi ifade eder.
Renklerin insan üzerindeki etkileri nedeniyle gerek giysi seçiminde gerekse yaşadığımız mekanları boyarken renk seçimine dikkat etmek gerekir. Örneğin; yatak odası pembe, yemek odası ise yeşil renk olabilir. İş toplantısına giderken lacivert ve mavi renk giymek daha uygun olacaktır.
Elbette ki, iş, yaş ve çevre bu tercihleri etkilemektedir.
Renklerin insan üzerindeki etkileri sağlık, psikoloji, alışveriş, üretim, zihinsel ve fiziksel performans gibi konularda kullanılmaktadır.
Renkler etkilerine göre kendi aralarında soğuk ve sıcak renkler olarak ayrılmaktadır.
Sicak ve Soguk Renkler
Renkler, siddetlerine ve insanlar üzerindeki ruhsal etkisine göre ikiye ayrilirlar.
Sicak renkler; Kirmizi, turuncu, saridir. Kirmizida atesin sicakligini ,turuncuda günes isiginin etkisini, sarida da
isik ve aydinligi duyariz. Bu renklerin havadaki titresimi kuvvetli oldugu için, diger renklere göre gözü daha
önce etkiler. Çocukta renk anlayisi basladigi zaman, kirmiziya ona atilmasi, ilkel topluluklarin en çok önem
verdigi renklerin sicak renkler olusu bundandir. Varliklarin isik alan kisimlarinda daha çok sicak renkler
egemendir. Bu renklerin ruhsal etkisi nese, canlilik harekettir.
Soguk renkler ; yesil, mavi, mordur. Sicak renklere göre titresimi az olan bu renkler, gözü ikinci derece
etkiler. Ruhsal etkisi hüzün, rahatlik ve durgunluk olan bu renkler gölgeli kisimlarda daha çok yer alirlar.
Sicak Renkler:
Kırmızı
Sarı
Turuncu
Soğuk Renkler:
Mavi
Yesil
Mor
Renklerin Etkileri:
Beyaz: Temizlik, saflık ve güven hissi verir. Hüzünlendirir.
Siyah: Konsantrasyonu ve özgüveni arttırır.
Mavi: Özgürlük hissi verir ve sakinleştirir.
Yeşil: Dinlendirir ve huzur verir.
Kırmızı: Tansiyonu ve kan akışını hızlandırır. İştah açar.
Sarı: İnsana heyecan ve canlılık verir. Dikkat çekicidir.
Mor: Bilinç altını olumsuz etkileyebilir.
Pembe: Neşe, güven ve rahatlık verir.
Turuncu: İştah açar. Yorgunluğu giderir.
Lacivert: Düşünce gücünü arttırır. Ciddiyet verir.
Kahverengi: Toplum içinde rahatlık ve güven verir.
Gri: Uzlaştırıcıdır. Yoğun kullanılırsa bunaltıcı olabilir.
http://www.renklerinanlamlari.com/
Renklerin insan üzerindeki etkileri nedeniyle gerek giysi seçiminde gerekse yaşadığımız mekanları boyarken renk seçimine dikkat etmek gerekir. Örneğin; yatak odası pembe, yemek odası ise yeşil renk olabilir. İş toplantısına giderken lacivert ve mavi renk giymek daha uygun olacaktır.
Elbette ki, iş, yaş ve çevre bu tercihleri etkilemektedir.
Renklerin insan üzerindeki etkileri sağlık, psikoloji, alışveriş, üretim, zihinsel ve fiziksel performans gibi konularda kullanılmaktadır.
Renkler etkilerine göre kendi aralarında soğuk ve sıcak renkler olarak ayrılmaktadır.
Sicak ve Soguk Renkler
Renkler, siddetlerine ve insanlar üzerindeki ruhsal etkisine göre ikiye ayrilirlar.
Sicak renkler; Kirmizi, turuncu, saridir. Kirmizida atesin sicakligini ,turuncuda günes isiginin etkisini, sarida da
isik ve aydinligi duyariz. Bu renklerin havadaki titresimi kuvvetli oldugu için, diger renklere göre gözü daha
önce etkiler. Çocukta renk anlayisi basladigi zaman, kirmiziya ona atilmasi, ilkel topluluklarin en çok önem
verdigi renklerin sicak renkler olusu bundandir. Varliklarin isik alan kisimlarinda daha çok sicak renkler
egemendir. Bu renklerin ruhsal etkisi nese, canlilik harekettir.
Soguk renkler ; yesil, mavi, mordur. Sicak renklere göre titresimi az olan bu renkler, gözü ikinci derece
etkiler. Ruhsal etkisi hüzün, rahatlik ve durgunluk olan bu renkler gölgeli kisimlarda daha çok yer alirlar.
Sicak Renkler:
Kırmızı
Sarı
Turuncu
Soğuk Renkler:
Mavi
Yesil
Mor
Renklerin Etkileri:
Beyaz: Temizlik, saflık ve güven hissi verir. Hüzünlendirir.
Siyah: Konsantrasyonu ve özgüveni arttırır.
Mavi: Özgürlük hissi verir ve sakinleştirir.
Yeşil: Dinlendirir ve huzur verir.
Kırmızı: Tansiyonu ve kan akışını hızlandırır. İştah açar.
Sarı: İnsana heyecan ve canlılık verir. Dikkat çekicidir.
Mor: Bilinç altını olumsuz etkileyebilir.
Pembe: Neşe, güven ve rahatlık verir.
Turuncu: İştah açar. Yorgunluğu giderir.
Lacivert: Düşünce gücünü arttırır. Ciddiyet verir.
Kahverengi: Toplum içinde rahatlık ve güven verir.
Gri: Uzlaştırıcıdır. Yoğun kullanılırsa bunaltıcı olabilir.
Denge: Bir tasarımda denge unsuru gözetilmediği taktirde, ürün
beklenen etkiyi yaratamaz. Burada sözü edilen denge, tasarımı oluşturan
hareketli unsurların (Fotoğrafı tipografik veriler, ilüstrasyonlar vs.),
belirlenen düzlem üzerinde dengeli dağılımıdır. Bir tasarımda iki
farklı denge sistemi kullanılabi*lir: Simetrik ve Asimetrik denge.
Simetrik denge: Resmiyetin, otoritenin vurgulanacağı tasarımlarda tercih edilir. Diğer yandan simetri dürüstlüğün, saygınlığın psikolojik simgesi olarak değerlendirilmektedir. Simetrik dengenin somut örneklerini doğada sık sık görürüz. Örneğin İnsan gövdesi ve insan yüzü simetrinin en yakınımızdaki örnekleridir. Kitap, dergi, broşür gibi çok sayfalı basılı materyallerde de simetrik denge uygumalanna çok sık rastlarız.
Simetri; dengeli parçalar, dengeli sayfalar, aşağı yukarı aynı boyda sağ, sol, alt, ve üst boşluklar demektir. Simetrik düzenlemeler günümüzün grafiktasarım uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Asimetrik denge, birbirine benzemeyen ya da eşdeğer olma*yan görsel unsurlar arasında dinamik bir denge ya da ya da düzen sağlayan bir kavram olarak ele alınmaktadır. Simet*rik dengede olduğu gibi asimetrik dengede de bir optik ağırlık merkezi vardır. Ama bu merkez geometrik merkezden farklı bir konumdadır. Asimetride, büyük yazı küçük yazıyı, büyük görsel öge küçük görsel öğeyi ezer ancak sayfada yine de bü*ünlük hakimdir.
Simetri de, asimetri de dostunuz ya da düşmanınız olabilir. Muhafazakar ve sakin bir imaj için simetriyi; çağdaş ye genç bir imaj için asimetriyi seçin.Simetride düzen ve kural, asi*metride rastlantı ve keyfilik egemendir. Simetri katılık ve sınırlılığı, asimetri ise hayatı, eğlenceyi ve özgürlüğü simgeler.
Bütün bu söylenenlere rağmen, denge hiç bir zaman bir deli gömleğine dönüştürülmemelidir. Yani hiçbir tasarım ilkesi kesin bir kural niteliğinde değildir. Tasarımcı, gerektiği haller*de optik dengelerle oynayarak ilgi çekmeye çalışabilir. Ancak bu bilinçli bir seçim olmalıdır.
Orantı ve Görsel Hiyerarşi: İki ya da daha çok sayıda görsel unsur, tasarımtasarım*lar, tekdüze görünürler.
Görsel hiyerarşi, tasarım içinde vurgulanmak istenen mesaja göre görsel unsurların ölçülenmesi anlamına gelir. Kimi tasa*rımlarda fotoğraf öne çıkarılırken, kimisinde tipografik un*surlar, kimisinde renk, hatta bazılarında tasarım yüzeyindeki beyaz boşluk öne çıkabilir..
yüzeyinde birleştirilirken mutlaka bir orantı sorunu ile karşılaşılır. Tasarımcı, görsel unsurların orantısal ilişkilerinde değişken ya*pılar kurmaya çalışır. Çünkü, genişliğin uzunluğa, renkli ola*nın renksiz olana, bir ölçünün diğerine eşit olduğu
Boyut dışında renk tonlarını (açıklık, koyuluk) kullanarak ya da unsurları uzak yakın konumlandırarak da görsel hiyerar*şi yaratılabilir. Hatta bazen hiyerarşik yapı içindeki unsurlar çatıştırılarak hareketli tasarımlar elde edilebilir. Örneğin görsel unsurlardan biri boyutuyla, diğeri rengiyle ön plana çıkarılabilir.
Devamlılık : Okuyucunun gözü, tasarım yüzeyinde belli ilkeler doğrultu*sunda hareket eder. Göz hareketlerinin ustaca değerlendirildiği bir tasarım daima hedefine ulaşır.
Göz alışkanlık gereği soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru bir yön izler. Gözün yatay hareketleri dikey hareketlerine gö*re daha kıvrak ve hızlıdır. Aynca göz; büyükten küçüğe, ko*yu renkten açık renge, renkliden renksize, alışılmamış olan*dan alışılmış olana doğru bir yol izler.
Göz bir unsurdan digerine doğru kesintisiz geçişler yapabili*yorsa, devamlılık sağlanmış demekir. Devamlılık görsel unsurlann boyutları ve biçimleri arasında oluşturulan benzer*likler, tekrarlamalar ve görsel hiyerarşi ile sağlanabilir.
Tek bir tasarım içinde olduğu kadar dizi oluşturan bir çok tasarım arasında da devamlılık sağlanabilir. Örneğin bir der*ginin, kitabın sayfalarında, dizi oluşturan kitap kapaklarında bir bütünün parçalan olduğu izlenimi yaratmak için devam*lılık sağlayan unsurlar kullanılabilir. Yani bir yayınevinin dizi kitaplarının kapaklarında fotoğraf yada İllüstrasyonun, yazar adının, logonun aynı yerde kullanılması, aynı yazı karakteri*nin tercih edilmesi görsel devamlılığı sağlar.
Bütünlük: Tasarım ilkelerinden belki de en çok dikkat edilmesi gerekeni bütünlüktür. Bir tasarımda bulunan görsel unsurlar bütünlük oluşuturacak şekilde biraraya getirildiğinde etkili olurlar. Aynı temel biçime, dokuya, boyuta, renge ya da duy*guya sahip öğeler bir tasarımda bütünlüğü oluştururlar.
Tasarımcı bütünlük oluşturmada bazı farklı yöntemlere baş*vurabilir:
Bordür: Tasarım yüzeyini çevreleyen bordürler bütünlük sağlamada kullanılabilirler. Bordürler arası ölçü, üslup gibi benzerlikler, bir tasarımı bütünlüğe ulaştırabilirler.
Beyaz boşluk: Gerekli yerlerde beyaz boşluklar bırakılarak bir tasarımda bütünlük sağlamak mümkündür.
Eksen: Bir grafik tasarım yüzeyinde bütünlük oluşturmada en yaygın kullanılan yöntemlerden biri eksen kullanmaktır. Bir tasarım yüzeyinin çatısı en az iki olmak üzere, üç ya da daha fazla yatay ve dikey eksenden oluşur. Resimle tipografıyi aynı hizada yerleştirmek için eksenlerden yararlanırız.
Üçnokta yöntemi : Tasarımcılar, kompozisyon yüzeyinde be*lirledikleri üç odak noktasını tasarımın bağımsız birimlerini birbirine bağlayan unsurlar olarak kullanabilmektedir. Göz, bir yüzey üzerinde yer alan üç unsuru hayali çizgilerle birleş*tirerek bir üçgen oluşturmakta ve tasarımı bir bütün olarak algılamaktadır.
Sayfa tasarımında, karşılıklı sayfalar arasında bütünlük sağ*lamak için şu yöntemlerden yararlanabiliriz: Her iki sayfada da; aynı rengi, yazı karakterini ya da tasarım üslubunu kul*lanabiliriz. Sol sayfadaki eksenin konum ve ölçüsünü sağ sayfada yineleyebiliriz.
Vurgulama : Hangi görsel unsuru (başlık, metin, fotoğraf vb) vurgulayacaksak önceden karar verip ona göre boyut büyütme koyu ton ya da canlı renk kullanımı gibi vurgulama yöntemlerini denemelidir.
Unutmayınız!.. Bir tasarım yüzeyinde herşey aynı anda vurgulanmak istenirse vurgu kavramı yok olur. Vurgulayıcı un*sur; konuya, müşterinin beklentilerine ve hedef kitlenin özel*liklerine göre değişebilir.
Simetrik denge: Resmiyetin, otoritenin vurgulanacağı tasarımlarda tercih edilir. Diğer yandan simetri dürüstlüğün, saygınlığın psikolojik simgesi olarak değerlendirilmektedir. Simetrik dengenin somut örneklerini doğada sık sık görürüz. Örneğin İnsan gövdesi ve insan yüzü simetrinin en yakınımızdaki örnekleridir. Kitap, dergi, broşür gibi çok sayfalı basılı materyallerde de simetrik denge uygumalanna çok sık rastlarız.
Simetri; dengeli parçalar, dengeli sayfalar, aşağı yukarı aynı boyda sağ, sol, alt, ve üst boşluklar demektir. Simetrik düzenlemeler günümüzün grafiktasarım uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Asimetrik denge, birbirine benzemeyen ya da eşdeğer olma*yan görsel unsurlar arasında dinamik bir denge ya da ya da düzen sağlayan bir kavram olarak ele alınmaktadır. Simet*rik dengede olduğu gibi asimetrik dengede de bir optik ağırlık merkezi vardır. Ama bu merkez geometrik merkezden farklı bir konumdadır. Asimetride, büyük yazı küçük yazıyı, büyük görsel öge küçük görsel öğeyi ezer ancak sayfada yine de bü*ünlük hakimdir.
Simetri de, asimetri de dostunuz ya da düşmanınız olabilir. Muhafazakar ve sakin bir imaj için simetriyi; çağdaş ye genç bir imaj için asimetriyi seçin.Simetride düzen ve kural, asi*metride rastlantı ve keyfilik egemendir. Simetri katılık ve sınırlılığı, asimetri ise hayatı, eğlenceyi ve özgürlüğü simgeler.
Bütün bu söylenenlere rağmen, denge hiç bir zaman bir deli gömleğine dönüştürülmemelidir. Yani hiçbir tasarım ilkesi kesin bir kural niteliğinde değildir. Tasarımcı, gerektiği haller*de optik dengelerle oynayarak ilgi çekmeye çalışabilir. Ancak bu bilinçli bir seçim olmalıdır.
Orantı ve Görsel Hiyerarşi: İki ya da daha çok sayıda görsel unsur, tasarımtasarım*lar, tekdüze görünürler.
Görsel hiyerarşi, tasarım içinde vurgulanmak istenen mesaja göre görsel unsurların ölçülenmesi anlamına gelir. Kimi tasa*rımlarda fotoğraf öne çıkarılırken, kimisinde tipografik un*surlar, kimisinde renk, hatta bazılarında tasarım yüzeyindeki beyaz boşluk öne çıkabilir..
yüzeyinde birleştirilirken mutlaka bir orantı sorunu ile karşılaşılır. Tasarımcı, görsel unsurların orantısal ilişkilerinde değişken ya*pılar kurmaya çalışır. Çünkü, genişliğin uzunluğa, renkli ola*nın renksiz olana, bir ölçünün diğerine eşit olduğu
Boyut dışında renk tonlarını (açıklık, koyuluk) kullanarak ya da unsurları uzak yakın konumlandırarak da görsel hiyerar*şi yaratılabilir. Hatta bazen hiyerarşik yapı içindeki unsurlar çatıştırılarak hareketli tasarımlar elde edilebilir. Örneğin görsel unsurlardan biri boyutuyla, diğeri rengiyle ön plana çıkarılabilir.
Devamlılık : Okuyucunun gözü, tasarım yüzeyinde belli ilkeler doğrultu*sunda hareket eder. Göz hareketlerinin ustaca değerlendirildiği bir tasarım daima hedefine ulaşır.
Göz alışkanlık gereği soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru bir yön izler. Gözün yatay hareketleri dikey hareketlerine gö*re daha kıvrak ve hızlıdır. Aynca göz; büyükten küçüğe, ko*yu renkten açık renge, renkliden renksize, alışılmamış olan*dan alışılmış olana doğru bir yol izler.
Göz bir unsurdan digerine doğru kesintisiz geçişler yapabili*yorsa, devamlılık sağlanmış demekir. Devamlılık görsel unsurlann boyutları ve biçimleri arasında oluşturulan benzer*likler, tekrarlamalar ve görsel hiyerarşi ile sağlanabilir.
Tek bir tasarım içinde olduğu kadar dizi oluşturan bir çok tasarım arasında da devamlılık sağlanabilir. Örneğin bir der*ginin, kitabın sayfalarında, dizi oluşturan kitap kapaklarında bir bütünün parçalan olduğu izlenimi yaratmak için devam*lılık sağlayan unsurlar kullanılabilir. Yani bir yayınevinin dizi kitaplarının kapaklarında fotoğraf yada İllüstrasyonun, yazar adının, logonun aynı yerde kullanılması, aynı yazı karakteri*nin tercih edilmesi görsel devamlılığı sağlar.
Bütünlük: Tasarım ilkelerinden belki de en çok dikkat edilmesi gerekeni bütünlüktür. Bir tasarımda bulunan görsel unsurlar bütünlük oluşuturacak şekilde biraraya getirildiğinde etkili olurlar. Aynı temel biçime, dokuya, boyuta, renge ya da duy*guya sahip öğeler bir tasarımda bütünlüğü oluştururlar.
Tasarımcı bütünlük oluşturmada bazı farklı yöntemlere baş*vurabilir:
Bordür: Tasarım yüzeyini çevreleyen bordürler bütünlük sağlamada kullanılabilirler. Bordürler arası ölçü, üslup gibi benzerlikler, bir tasarımı bütünlüğe ulaştırabilirler.
Beyaz boşluk: Gerekli yerlerde beyaz boşluklar bırakılarak bir tasarımda bütünlük sağlamak mümkündür.
Eksen: Bir grafik tasarım yüzeyinde bütünlük oluşturmada en yaygın kullanılan yöntemlerden biri eksen kullanmaktır. Bir tasarım yüzeyinin çatısı en az iki olmak üzere, üç ya da daha fazla yatay ve dikey eksenden oluşur. Resimle tipografıyi aynı hizada yerleştirmek için eksenlerden yararlanırız.
Üçnokta yöntemi : Tasarımcılar, kompozisyon yüzeyinde be*lirledikleri üç odak noktasını tasarımın bağımsız birimlerini birbirine bağlayan unsurlar olarak kullanabilmektedir. Göz, bir yüzey üzerinde yer alan üç unsuru hayali çizgilerle birleş*tirerek bir üçgen oluşturmakta ve tasarımı bir bütün olarak algılamaktadır.
Sayfa tasarımında, karşılıklı sayfalar arasında bütünlük sağ*lamak için şu yöntemlerden yararlanabiliriz: Her iki sayfada da; aynı rengi, yazı karakterini ya da tasarım üslubunu kul*lanabiliriz. Sol sayfadaki eksenin konum ve ölçüsünü sağ sayfada yineleyebiliriz.
Vurgulama : Hangi görsel unsuru (başlık, metin, fotoğraf vb) vurgulayacaksak önceden karar verip ona göre boyut büyütme koyu ton ya da canlı renk kullanımı gibi vurgulama yöntemlerini denemelidir.
Unutmayınız!.. Bir tasarım yüzeyinde herşey aynı anda vurgulanmak istenirse vurgu kavramı yok olur. Vurgulayıcı un*sur; konuya, müşterinin beklentilerine ve hedef kitlenin özel*liklerine göre değişebilir.
Vurgulama; ön plana çıkarılması gereken unsur ile ikinci planda kalması gereken unsurlar arasında gerçekleştirilecek bir yön. boyut, biçim, doku, renk, ton ya da çizgi kontrastı ile gerçekleştirilebilir.